Çağdaş Sözlük

Emr ~ امر

Resimli Kamus-ı Osmani - Emr ~ امر maddesi. Sayfa: 64 - Sira: 15

1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; Emr maddesi. osmanlıcada Emr ne demek, Emr anlamı manası, Emr osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Emr hakkında bilgi. Arapça Emr ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Emr anlamı

Resimli Kamus-ı Osmani - امر Emr ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Emr ~ امر güncel sözlüklerde anlamı:

EMR ::: İş buyurma. * Buyurulan şey. * Madde, husus, hâdise.

emerr ::: (a. s.) : daha (en, pek) acı.

emerr-i edviye ::: ilâçların en acısı.

emir ::: (a. i. c. : evâmir) : (bkz. : emr).

emr ::: (a. i. c. : evâmir) : 1) iş buyurma, buyruk, buyrultu, [ağızdan veyâ yazı ile]. 2) iş, şey, husus, vakıa, hâdise, [bu mânâlarda kullanıldığı takdirde cemi "umur" gelir], (bkz. : emir).

emr bi-l-ma'rûf ve nehy ale-l-münker ::: şeriatın emirlerine uygun emir ve yasaklarına göre yaptırmama.

emr-i âlî ::: [eskiden] pâdişâh tarafından verilen emir.

emr-i gaib gr. ::: üçüncü şahsa verilen emir.

emr-i garîb ::: tuhaf şey.

emr-i hakk (Allah'ın emri) ::: ölüm.

emr-i hâzır ::: gr. ikinci şahsa verilen emir.

emr-i ilâhî ::: (Allah'ın emri) : ölüm.

emr-i kavlî ::: aldığı emri yapmıya mecbur olan [kimse].

emr-i müşkil ::: zor iş.

emr-i sâmî ::: [eskiden] sadâret makamından yazılan emirname.

emr-i tabîî ::: tabîî iş.

emr-i vâki' ::: beklenmedik bir emir.

emr ü fermân hazret-i men leh-ül-emrindir ::: emir ve ferman, emir sahibi olan kimsenindir.

emr ::: emir, buyruk.

EMR ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

O hâlde bana uyunuz. Emrime itâat ediniz. (Tâhâ sûresi: 90)

İnsan her hareketinde, her işinde, Allahü teâlânın emrini ve yasağını gözetince, emr ve yasakların sâhibini unutmaktan kurtulur, devamlı zikretmiş, Allahü teâlâyı hatırlamış olur. (İmâm-ı Rabbânî)

Emre uymak, edebi gözetmekten önce gelir. (Abdullah-ı Dehlevî)

2. İş.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben emrimi Allahü teâlâya ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarını çok iyi görendir. (Mü'min sûresi: 44)

Bütün emrler Allah'a döndürülür. (Bekara sûresi: 210)

EMR ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

O hâlde bana uyunuz. Emrime itâat ediniz. (Tâhâ sûresi: 90)

İnsan her hareketinde, her işinde, Allahü teâlânın emrini ve yasağını gözetince, emr ve yasakların sâhibini unutmaktan kurtulur, devamlı zikretmiş, Allahü teâlâyı hatırlamış olur. (İmâm-ı Rabbânî)

Emre uymak, edebi gözetmekten önce gelir. (Abdullah-ı Dehlevî)

2. İş.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben emrimi Allahü teâlâya ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarını çok iyi görendir. (Mü'min sûresi: 44)

Bütün emrler Allah'a döndürülür. (Bekara sûresi: 210)

emir ::: iş , buyruk , emir

emr ::: emir , buyruk , iş , husus

emir ::: ‬buyruk

emir ::: emir

emr ::: ‬emir

emr ::: buyruk

emr ::: iş

emir ::: (a. i. c. : evâmir) (bkz. : emr).

emr ::: (a. i. c. : evâmir) 1) iş buyurma, buyruk, buyrultu, [ağızdan veyâ yazı ile]. 2) iş, şey, husus, vakıa, hâdise, [bu mânâlarda kullanıldığı takdirde cemi

EMR :::

İş buyurma. * Buyurulan şey. * Madde, husus, hâdise