üstad ~ اوستاد
Resimli Kamus-ı Osmani - üstad ~ اوستاد maddesi. Sayfa: 141 - Sira: 12
1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; üstad maddesi. osmanlıcada üstad ne demek, üstad anlamı manası, üstad osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte üstad hakkında bilgi. Arapça üstad ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada üstad anlamı
Resimli Kamus-ı Osmani - اوستاد üstad ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
üstad ~ اوستاد güncel sözlüklerde anlamı:
üSTAD ::: (Üstaz) İlim veya san'atta üstün olan kimse. Usta, san'atkâr. Muallim, profesör. Bilgide veya san'atta veya amelde meharetli zât.
ûstâd ::: (f. i.) : (bkz. : üstâd).
ûstâh ::: (f. s.) : (bkz : üstâh).
üstâd ::: (f. i.) : 1) muallim, öğretmen; usta, sanatkâr. 2) bir ilim veya san'at alanında üstün yeri olan kimse. 3) üniversite profesörü. 4) mason locasının başkanı.
üstâd-ı a'zam ::: 1) en büyük üstad, en büyük usta. 2) üstadlar teşkilâtının başkanı.
üstâd-ı küll ::: birçok şeyleri çok iyi bilen.
üstad ::: ilimde ve sanatta üstün olan kimse, büyük muallim.
üSTaD ::: İnsan, yaratılışta iki taraflıdır. Ona hidâyet, üstünlük tarafını tanıtabilmek ve bunu kuvvetlendirmeye çalışmasını sağlamak için muallim, bir üstâd lâzımdır. Bâzı çocuklar, nasîhatla, yumuşak sözle ve mükâfât vererek yola gelir. Bâzısı, sert ve acı sözle ve cezâ vererek terbiye kabûl eder. Üstâd mâhir olup, çocuğun yaratılışının nasıl olduğunu anlamalı, ona şefkat ile tatlı veya acı te'sir ederek terbiye etmeli, yâni yetiştirmelidir. Böyle mâhir ve müşfik bir rehber olmadıkça, çocuk ilim ve ahlâk edinemez, yükselemez. Rehber yâni ilim ve ahlâk sunan zât, çocuğu felâketten kurtarıp, seâdete kavuşturur. (İslâm Ahlâkı)
Üstâd mâhir ve müşfik, talebe de zekî ve çalışkan olursa, öğrenilmeyecek mes'ele yoktur. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
üstâd ::: profesör , hoca , üstat , usta
üstâd ::: üstat
üstâd ::: profesör
üstâd ::: usta
ÜSTAD :::