boğaz ~ بوغاز
Resimli Kamus-ı Osmani - boğaz ~ بوغاز maddesi. Sayfa: 213 - Sira: 5
1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; boğaz maddesi. osmanlıcada boğaz ne demek, boğaz anlamı manası, boğaz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte boğaz hakkında bilgi. Arapça boğaz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada boğaz anlamı
Resimli Kamus-ı Osmani - بوغاز boğaz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
boğaz ~ بوغاز güncel sözlüklerde anlamı:
Boğaz :::
- Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik
Örnek: Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin - Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm.
- İki dağ arasında dar geçit, derbent
Örnek: Yol üzerindeki derbentleri ve boğazları işgal ederek ordunun başında bunları takip ediyordu. F. F. Tülbentçi - Yedirip içirme yükümü, iaşe.
- Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.
Örnek: Koskoca bir sultani mualliminin anası olmak! Y. Z. Ortaç - Yeme içme.
- İki kara arasındaki dar deniz.
- 1 - İki denizi birbirine bağlayan, biçimleri, uzunluk ve genişlikleri, üzerindeki akıntı düzenleri gibi özellikleriyle ayrımlı dar su geçidi; 2 - Dağlık yörelerde komşu iki koyağı birbirine bağlayan ya da genç koyakların kimi kesimlerinde görülen çok dar, dik ve kayalık yamaçlı geçitler, bkz. boyun.T. : 2 - derbent
boğaz ::: boynun ön bölümü , iki dağ arsındaki dar geçit , iki kara arasındaki dar deniz
Boğaz ::: Dil kökü ve soluk borusu (trakea9 arasında bulunan ses cihazı gırtlak
boğaz ::: gebe, kursak