tilavet ~ تلاوت
Resimli Kamus-ı Osmani - tilavet ~ تلاوت maddesi. Sayfa: 323 - Sira: 8
![](/rsm/seydi/30/323-8.jpg)
1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; tilavet maddesi. osmanlıcada tilavet ne demek, tilavet anlamı manası, tilavet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tilavet hakkında bilgi. Arapça tilavet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tilavet anlamı
Resimli Kamus-ı Osmani - تلاوت tilavet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tilavet ~ تلاوت güncel sözlüklerde anlamı:
TiLAVET ::: Okumak. Takib etmek, arkasına düşmek.
tilâvet ::: (a. i.) : Kur'ân-ı, güze) sesle ve usûlüne göre okuma, okunma.
tilâvet ::: okuma.
TiLaVET ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Onlar geceleri secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini tilâvet ederler. (Âl-i İmrân sûresi: 113)
Onlara Allah'ın âyetleri tilâvet olunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı. (Meryem sûresi: 58)
Bu Kur'ân-ı kerîmi öğreniniz. Şüphesiz ki onu tilâvet etmekle her harfine bedel on sevapla mükâfâtlandırılırsınız. (Hadîs-i şerîf-Dârimî)
Mahşer günü (insanlar ve bütün canlılar diriltilip bir yerde toplandıkları zaman); "Muhammed aleyhisselâm nerededir?" diye bir nidâ işitilir. Peygamber efendimiz gelir. Cenâb-ı Hak; "Yâ Muhammed! Cibrîl sana Kur'ân-ı kerîmi teblîğ ettim diyor" O da; "Evet yâ Rabbî!" der. Cenâb-ı Hak; "Yâ Muhammed! Minbere çık ve Kur'ân-ı kerîmi tilâvet et" buyurur. Peygamber efendimiz, Kur'ân-ı kerîmi tilâvet edip, gâyet güzel ve tatlı bir şekilde okur. Mü'minleri müjdeler. Onların yüzleri güler ve sevinirler. Kur'ân-ı kerîme inanmayanların, bu mübârek kitâba (hâşâ) çöl kânûnu diyenlerin ise, yüzleri gâyet çirkin olur. (İmâm-ı Gazâlî)
Tilâvet ::: Kuran’ı yüksek sesle, güzel ve yöntemince okuma.
Tilavet :::
- Kur'an'ı güzel ve yüksek sesle, usulünce okuma
Örnek: Hafız Hanım'ın Kur'an tilaveti de, tövbe tövbe Ya Rabbi, dikkatimi dağıtmıyor değil ha! A. İlhan
tilâvet ::: okuma , güzel kur'an okuma , okumak
tilâvet ::: güzel Kur’ân okuma
tilâvet ::: (a. i.) Kur'ân-ı, güze) sesle ve usûlüne göre okuma, okunma.
TİLAVET :::