siper ~ سپر
Resimli Kamus-ı Osmani - siper ~ سپر maddesi. Sayfa: 555 - Sira: 5
1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; siper maddesi. osmanlıcada siper ne demek, siper anlamı manası, siper osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte siper hakkında bilgi. Arapça siper ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada siper anlamı
Resimli Kamus-ı Osmani - سپر siper ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
siper ~ سپر güncel sözlüklerde anlamı:
SiPER ::: f. Arkasına saklanılacak şey. Koruyan. * Mânia. Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler. * Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet. * Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına, çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri. * Kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçalarına verilen addır.
siper ::: (f. i.) : 1) arkasına saklanılacak şey 2) koruyucu engel. 3) gizlenilip savaşılacak yer veya şey. 4) s. kuytu, korunulabilen [yer] , 5) şapka kenarı, önü.
siper-i saika ::: yıldırımsavar, paratoner, ir. paratonnerre.
siper-i şems, şems-i siper ::: şapka kenarı.
sipergam ::: (a. i.) : kot. fesleğen, lât. ocvmum basilicum.
Siper :::
- Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer.
- Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
Örnek: Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak. R. H. Karay - Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
Örnek: Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti. Ö. Seyfettin - Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek
Örnek: Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti. A. Gündüz - Kuytu, korunulabilen.
- 1. Korunulacak, saklanılacak yer. 2. Kuytu yer. 3. Savaşta askerlerin girdiği, hedef olmadan ateş etmek için kazılan hendek.
siper ::: arkasında saklanılan şey , sığınak , korunak , arkasına saklanılacak şey , koruyan , mania , sığınak veya set arkası , duvar altı gibi kuytu yerler , okun , giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan alet , muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına , çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri , kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçalarına verilen addır
sipergam ::: (a. i.) kot. fesleğen, lât. ocvmum basilicum.
siper ::: kuytu, senger, yağmur
SİPER :::