Çağdaş Sözlük

şehadet ~ شهادت

Resimli Kamus-ı Osmani - şehadet ~ شهادت maddesi. Sayfa: 591 - Sira: 11

1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; şehadet maddesi. osmanlıcada şehadet ne demek, şehadet anlamı manası, şehadet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte şehadet hakkında bilgi. Arapça şehadet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada şehadet anlamı

Resimli Kamus-ı Osmani - شهادت şehadet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

şehadet ~ شهادت güncel sözlüklerde anlamı:

şEHADET ::: (Bak: şahadet)

şahadet ::: (a. i.) : 1) şahitlik, şahitlik etme, *tanıklık. 2) bir şeyin doğruluğuna inanma. 3) delâlet, alâmet, işaret. 4) "eşhedü en lâ ilahe il lallâh... " cümlesini söyleme. 5) şehitlik, şehit olma. 6) gözle görülen şeyler, varlıklar, dünyâ. Âlem-i şahadet : Dünyâ, cihan. Âlim-ül-gayb ve-ş-şâhâde (görülen ve görülmiyen şeyleri bilen) : Allah.

şehâdet ::: şehitlik, şahitlik.

şEHaDET ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Onlar yalan yere şehâdet etmezler. (Furkân sûresi: 72)

Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "En büyük günâhları size haber vereyim mi?" "Evet, yâ Resûlallah" dedik. "Allahü teâlâya şirk koşmak, anaya-babaya âsî olmaktır" buyurdu. Sonra doğrulup oturdu ve: "Dikkat ediniz! Yalan sözden ve yalan yere şehâdetten sakınınız" buyurdu ve bu sözü tekrâr eyledi. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)

Şehâdet, zan ve şek (şüphe) ifâde eden sözlerle olmaz. Bir hâdise hakkında "zannıma" veya "bildiğime göre şöyledir" şeklindeki haberler şehâdet sayılmaz. (İbn-i Âbidîn)

Namaz kılmayanın şehâdeti kabûl olmaz. Çünkü, fâsıktır, açıkça günah işlemektedir. (İbn-i Âbidîn)

2. Şehîdlik, şehîd olmak. (Bkz. Şehîd)

Cemel ve Sıffîn vak'alarını hazırlayan karışıklıkların ortaya çıkması, hazret-i Osman'ın şehâdeti ile başlamıştır. (İmâm-ı Rabbânî)

Şehadet :::


  1. Tanıklık, şahitlik

  2. Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma.

şehâdet ::: şahitlik , şehitlik , tanıklık

şahâdet ::: şahitlik , tanıklık

şahâdet ::: ‬tanıklık

şahâdet ::: şahitlik

şahâdet ::: şehadet getirme

şahâdet ::: şehitlik

şehâdet ::: ‬tanıklık

şehâdet ::: şehitlik

Şehadet ::: Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma

şahadet ::: (a. i.) 1) şahitlik, şahitlik etme, *tanıklık. 2) bir şeyin doğruluğuna inanma. 3) delâlet, alâmet, işaret. 4)

ŞEHADET :::

(Bak: şahadet