kulak ~ قولا
Resimli Kamus-ı Osmani - kulak ~ قولا maddesi. Sayfa: 823 - Sira: 6







1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; kulak maddesi. osmanlıcada kulak ne demek, kulak anlamı manası, kulak osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kulak hakkında bilgi. Arapça kulak ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kulak anlamı
Resimli Kamus-ı Osmani - قولا kulak ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kulak ~ قولا güncel sözlüklerde anlamı:
kavlen ::: (a. zf.) : sözle, fi'len olmıyan.
Kulak :::
- Başın her iki yanında bulunan işitme organı
Örnek: Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. H. C. Yalçın - Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
- Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri.
- Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu.
- Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça.
- Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri.
- Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.
- Varlıklı Rus köylüsü.
- Toprak sahibi olan, ücretli emek kullanarak tarımsal üretim yapan veya toprak ve tarımsal araçları kiraya vererek tefecilik yoluyla haksız kazanç sağlayan varlıklı Rus köylüsü.
- İşitme organı; memelilerde dış, orta ve içkulak bölgelerinden oluşan yapı.
kavlen ::: sözle
kavlen ::: (a. zf.) sözle, fi'len olmıyan.