Çağdaş Sözlük

Mantık ~ منطق

Resimli Kamus-ı Osmani - Mantık ~ منطق maddesi. Sayfa: 965 - Sira: 3

1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; Mantık maddesi. osmanlıcada Mantık ne demek, Mantık anlamı manası, Mantık osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Mantık hakkında bilgi. Arapça Mantık ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Mantık anlamı

Resimli Kamus-ı Osmani - منطق Mantık ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Mantık ~ منطق güncel sözlüklerde anlamı:

MANTIK ::: (İntak. dan) Konuşturan, söyleten. * Doğru muhakeme ve doğru düşünceyi öğreten ilim. Akıl kaidesi. * Akıl, nutuk, söz.

mantık ::: (a. i. nutk'dan) : 1) söz. 2) hakikat ararken yapılan zihnî muamelelerden hangilerinin doğru ve hangilerinin yanlış yola çıktığını gösteren ilim. 3) lüzum, maksat veya hüküm ile iş, vâsıta veya delil arasında tutarlık.

Mantık-üt-tayr ::: (kuş dili) : Şeyh Ferîd-üd-dîn-i Attâr'ın ahlâkî fikirlerle süslü meşhur manzum eseri.

muntabık ::: (a. s. tıbk'dan) : intibak eden, birbirine tam uyan; uygun, (bkz. : mutabık).

mantık ::: düşünen akla kurallarıyla yol gösteren ilim.

Mantık :::


  1. Doğru düşünme sanatı ve bilimi
    Örnek: Akılla, mantıkla açıklanmayacak durumlar vardır dünyada. N. Cumalı

  2. Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi
    Örnek: Ali Rıza bey gerçi bir vakit bu mantığa kulak vermiyor göründü. R. N. Güntekin

  3. Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, ögelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi.

  4. 1- Gerçeği aramaya yönelen zihin işlemlerinden hangilerinin doğru, hangilerinin yanlış yola çıktığını açıklayan ilkeleri yöntemli olarak inceleyen bilim. 2- Çıkarım ve kanıt gösterme bilimi. 3- Gereklik, erek ya da yargı ile iş, araç ya da kanıt arasında var olan tutarlık. 4- Olguların ve düşüncelerin düzenli biçimde sıralanması. 5- Öğrencilere doğru düşünme ilkelerini ve yollarını öğreten derse verilen ad.

mantık ::: söz

muntabık ::: (a. s. tıbk'dan) intibak eden, birbirine tam uyan; uygun, (bkz. : mutabık).

MANTIK :::

(İntak. dan) Konuşturan, söyleten. * Doğru muhakeme ve doğru düşünceyi öğreten ilim. Akıl kaidesi. * Akıl, nutuk, söz