Çağdaş Sözlük

muhakeme ~ محاكمه

Resimli Kamus-ı Osmani - muhakeme ~ محاكمه maddesi. Sayfa: 1000 - Sira: 18

1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; muhakeme maddesi. osmanlıcada muhakeme ne demek, muhakeme anlamı manası, muhakeme osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte muhakeme hakkında bilgi. Arapça muhakeme ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada muhakeme anlamı

Resimli Kamus-ı Osmani - محاكمه muhakeme ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

muhakeme ~ محاكمه güncel sözlüklerde anlamı:

MUHAKEME ::: (C.: Muhakemât) (Hüküm. den) Dava için iki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafı dinleyip hüküm vermek. * Düşünmek. * Zihinde inceleme yapmak. * Karar vermek için iyice düşünmek.

muhakeme ::: (a. i. hükm'den. c. : muhâkemât) : 1) dâva için iki tarafın mahkemeye başvurması. 2) iki tarafı dinleyip hüküm verme. 3) bir hüküm çıkarmak için bir işi zihinde inceleme. 4) yargılama. 5) fels. "uslamlama, usa vurma.

Muhâkeme-i gıyâbiyye ::: huk. gıyab karârı, davacılardan biri veya ikisi hazır bulunmadıkları halde mahkemece verilen hüküm.

muhâkeme ::: düşünme, akıl yürütme, hüküm çıkarma, yargılama.

Muhakeme :::


  1. Birbirine karşı olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma, yargılama.

  2. Usa vurma
    Örnek: Daima felsefe yapmaya hazır, kurulmuş bir makineye benzeyen ukala dimağım muhakemeye başladı. Ö. Seyfettin

  3. Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama
    Örnek: Güldüm, şu muhakemem ne garip münasebetsizlikti. Ö. Seyfettin

  4. yargılama. ~ usûlü: yargılama süreci, yargılayış (procédure, Prozess, Verfahren).

muhâkeme ::: yargılama

muhakeme ::: ‬hüküm yürütme

muhakeme ::: yargılama

Muhakeme ::: Yargılama

muhakeme ::: (a. i. hükm'den. c. : muhâkemât) 1) dâva için iki tarafın mahkemeye başvurması. 2) iki tarafı dinleyip hüküm verme. 3) bir hüküm çıkarmak için bir işi zihinde inceleme. 4) yargılama. 5) fels.

Muhakeme ::: Yargılama

muhakeme :::

yargılama

MUHAKEME :::

(C.: Muhakemât) (Hüküm. den) Dava için iki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafı dinleyip hüküm vermek. * Düşünmek. * Zihinde inceleme yapmak. * Karar vermek için iyice düşünmek