Çağdaş Sözlük

nabi ~ نابی

Resimli Kamus-ı Osmani - nabi ~ نابی maddesi. Sayfa: 1045 - Sira: 11

1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; nabi maddesi. osmanlıcada nabi ne demek, nabi anlamı manası, nabi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte nabi hakkında bilgi. Arapça nabi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada nabi anlamı

Resimli Kamus-ı Osmani - نابی nabi ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

nabi ~ نابی güncel sözlüklerde anlamı:

NABi ::: Haber veren, haberci. * Urfa'lı kıymetli bir şâirin ismi. (Mi: 1626- 1712)

NABi ::: Yüksek, yüce.

nâbî ::: (a. i.) : 1) haberci, haber veren, (bkz. : muhbir). 2) i. erkek adı.

nâbi', nâbia ::: (a. s. nebeân'dan) : yerden çıkıp fışkıran, kaynıyan, akan.

Nâbî ::: (a. h. i.) : Büyük Türk. şâiridir; 1626 da Urfa'da doğmuştur. Dördüncü Sultan Mehmed devrinde (1648-1687) İstanbul'a gelerek Musâhib-i Şehriyârî Mustafa Paşa dâiresine intisab ile onun dîvan kâtipliğini yapmış ve bir ara Hicaz'a da gitmiştir. Mustafa Paşa ölünce Haleb'e çekilerek uzun müddet orada yaşamıştır; Halep Vâlîsi Baltacı Mehmet Paşa ile birlikte yeniden İstanbul'a gelmiştir (1710). İstanbul'da hayâtının son yıllarında baş muhasebecilik vazifesi görmüş ve' 1712 de ölmüştür. Başlıca eserleri şunlardır : Mürettep Divan, Hayriyye, Hayr-âbâd, Surnâme, Zeyl-i Siyer-i Veysî, Tuhfet-ül-Harameyn, Münşeat. Vâdî sahibi büyük bir ş

nabi ::: haber veren , haberci , urfa'lı kıymetli bir şairin ismi , (mi: 1626- 1712) , yüksek , yüce

Nâbî ::: (a. h. i.) Büyük Türk. şâiridir; 1626 da Urfa'da doğmuştur. Dördüncü Sultan Mehmed devrinde (1648-1687) İstanbul'a gelerek Musâhib-i Şehriyârî Mustafa Paşa dâiresine intisab ile onun dîvan kâtipliğini yapmış ve bir ara Hicaz'a da gitmiştir. Mustafa Paşa ölünce Haleb'e çekilerek uzun müddet orada yaşamıştır; Halep Vâlîsi Baltacı Mehmet Paşa ile birlikte yeniden İstanbul'a gelmiştir (1710). İstanbul'da hayâtının son yıllarında baş muhasebecilik vazifesi görmüş ve' 1712 de ölmüştür. Başlıca eserleri şunlardır : Mürettep Divan, Hayriyye, Hayr-âbâd, Surnâme, Zeyl-i Siyer-i Veysî, Tuhfet-ül-Harameyn, Münşeat. Vâdî sahibi büyük bir ş

NABİ :::

Haber veren, haberci. * Urfa'lı kıymetli bir şâirin ismi. (Mi: 1626- 1712