Çağdaş Sözlük

vacib ~ واجب

Resimli Kamus-ı Osmani - vacib ~ واجب maddesi. Sayfa: 1077 - Sira: 2

1914 yılında basılmış, Resimli Kamus-ı Osmani, Ali Seydi ; vacib maddesi. osmanlıcada vacib ne demek, vacib anlamı manası, vacib osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte vacib hakkında bilgi. Arapça vacib ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada vacib anlamı

Resimli Kamus-ı Osmani - واجب vacib ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

vacib ~ واجب güncel sözlüklerde anlamı:

VaCiB ::: (Vücub. dan) (C.: Vâcibât) Lüzumlu, mecburi olan. * Fık: Yerine getirilmesi her müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan Allah'ın emirleri. Yapılması zannî delil ile belli olan. Terki câiz olmayan. Yapılması şer'an kat'i derecede bir delil ile sâbit olmamakla beraber, her halde pek kuvvetli bir delil ile sâbit bulunan şeydir. (Vitir ve Bayram namazları gibi.) * İlm-i Kelâm'da: Varlığı zaruri olup, olmaması imkânsız bulunan.

"); vâcib ::: (a. s. vücûb'dan) : 1) terki caiz olmıyan, yapılması gerekli. 2) yapılması şer'an lüzumlu olan, farz derecesine yakın bulunan. [Kur'an'da zımnî delille emredilen : bayram namazları, adaklar gibi] . 3) fels. zorunlu.

vâcib li zâtihi ::: tas. adem-i mümteni olan mevcuttur ki vücut kendisinden olup başkasından olmadığı için mâdûmiyyetin imtinâı zaruret hâlinde olduğu yerinde kullanılır bir tâbirdir.

vâcib-ül-îfâ ::: yapılması gerekli olan.

vâcib-ül-vücûd ::: varlığı lüzumlu olan, Allah.

vâcib-ür-riâye ::: 1) riâyet edilmesi gerekli olan; 2) tar. sadrâzam, vezir, nişancı ve beğlerbeğilerin oğulları gibi hürmet ve riâyet edilmesi lâzımgelen kimseler.

vâcib ::: mecburi, farza yakın hüküm.

VaCiB ::: Vâcibin terk edilmesi, tahrîmen mekrûhtur. Yâni harama yakın mekrûhtur. Vâcibi yapmayan, tövbe etmezse, Cehennem'de azâb çeker. (İbn-i Âbidîn)

Namazın vâciblerinden birini bilerek yapmamak namazı bozmaz. Fakat günâh olur. Unutarak yapmayan secde-i sehv (unutma secdesi) yapar. Farzın ilk iki rek'atinde zamm-ı sûreyi (Fâtiha'dan sonra okunan sûreyi) unutan, üçüncü ve dördüncü rek'atlerde okuyup, sonra secde-i sehv yapar. Son rek'atte oturmayıp, ayağa kalkan secde etmeden hatırlarsa, hemen oturur, oturmayı geciktirdiği için secde-i sehv yapar. (Tahtâvî)

vâcib ::: gerekli

vâcib ::: ‬gerekli

VÂCİB :::

(Vücub. dan) (C.: Vâcibât) Lüzumlu, mecburi olan. * Fık: Yerine getirilmesi her müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan Allah'ın emirleri. Yapılması zannî delil ile belli olan. Terki câiz olmayan. Yapılması şer'an kat'i derecede bir delil ile sâbit olmamakla beraber, her halde pek kuvvetli bir delil ile sâbit bulunan şeydir. (Vitir ve Bayram namazları gibi.) * İlm-i Kelâm'da: Varlığı zaruri olup, olmaması imkânsız bulunan.